|
Önce bir çift minik göze değer gözleriniz...
O gözlerden kaygı ile cesaretin, endişe ile umudun arkadaşlık ettiği heyecan dolu pırıltılar size akseder...
Ardından dünyanın en büyük işini başaran bir bilim adamının ifadesiyle minik baş sınav kağıdına eğilir ve titrek parmakları sıkıca tuttuğu kalemiyle sorular üzerinde bir kelebek gibi uçuşur...
Onun bu tavırları siz düşündükçe daha çok güçlenen bir ışık yakar...
Düşünürsünüz acaba soruların ne kadarını doğru cevapladı, düşünürsüzünüz diğer deneme sınavında ne yapacak, düşünürsüzünüz hangi liseye girmeye hak kazanacak ve düşünürsünüz hangi üniversiteye gidecek.
En nihayetinde bu düşüncelerinizin sonunda karşınızda oturan minik adam, beyaz önlük giymiş bir doktora mı, bir cihazın kullanımını etrafında toplanmış işçilere anlatan arkadaş tavırlı mühendise mi, elinde tebeşiriyle ders anlatan öğretmene mi, üzerinde bol yıldızlı üniforma taşıyan çevik bir subaya mı dönüşüverecek?
İşte tam o anda irkilirsiniz... Çünkü eğitimcinin hayal dünyasındaki güzel düşünceleri gerçeğe taşıyabilmesi için öğrenci - aile - eğitimci eşkenar üçgeninin önünde başarılı geçmesi gereken "zorlu sınavlar zinciri vardır"... Ve tabi ki sınavlarda başarılı sonucu yakalamak için "Sınav sırasında dikkat edilecek hususlar"... Başarısız olarak değerlendirilen bir sınav sonucu almış öğrenci ile anlayışlı eğitimci arasında genellikle şöyle bir diyalog geçer:
Öğrenci: - Çok çalıştım ama sınavım kötü geçti. Çünkü normalden daha zor sorular geldi.
Eğitmen: - Sınava ne zaman çalışmaya başladın?
Öğrenci: - Dün başladım ama okuldan gelir gelmez yemek bile yemeden masanın başına oturdum ve bütün gece çalıştım. Sadece iki saat uyuyabildim. Dedim ya sorular zor ve süre de çok kısa olduğu için hepsini cevaplayamadım.
Eğitimci: - Sınavdan önce yeterli alıştırma çözdün mü?
Öğrenci: - Aslında alıştırma yapmaya hiç zamanım kalmadı. Çünkü konuları anlayabilmek için bütün gece çalıştım. Gece çok çalıştığım için başım da ağrıyordu. Sınavda bildiğim bazı soruları da ya unuttum ya da karıştırdım.
Yukarıda öğrenci ve eğitimci arasında geçen diyoloğa göre öğrenci sınava sadece bir gün kala gece de uyku uyumayarak aralıksız olarak saatlerce çalıştı. Ancak hafızası çalıştığı bilgi ve becerilerle önceden hiç tanışık olmadığı için zorlandı. Bunun yanında sınav anında zihinsel bilgi donanımı eksikliği ile yorgunluk ve uykusuzluk gibi bedensel problemlerle de mücadele etti. Buna göre öğrencinin sınavda başarılı olabilmesi için sınav öncesi ve sonrasında bir bütün olarak dikkat etmesi gereken hususlar vardır.
Buna göre;
A) Sınav Öncesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
1. Öğrenci geleceğe yönelik okul ve mesleki hedeflerini belirlemelidir. Bunun için ilgi ve yetenek alanları, zihinsel eğilimleri aile ve eğitimciler işbirliği kurarak tanımaya çalışmalı ve öğrenciyi yönlendirmelidir. Eğer öğrenci hedefle bütünleşirse başarıyı yakalamak için canla başla çalışacağından hedefler öğrenciye tanıtılmalı ve sevdirilmelidir.
2. Öğrencinin belirlenen hedefe ulaşabilmesi için onun hedefi sevmesi kadar ona önemli sorumluluklar da yüklemek gerekir. Öğrencinin zihinsel yetenekleri ve ruhsal hareketliliği göz önüne alınarak pratikte uygulayabileceği gerçekçi plan ve programlarla öğrenci donatılmalıdır. Bu programlara göre öğrenci ödev, tekrar (konu), soru çözümü yaptığı kadar sağlık açısından uyuması gereken uykuyu uyumalı, pedagojik açıdan oynaması gereken oyunu eskisine göre sınırlı da olsa oynamalıdır. Öğrencilerin sınavı süresinde yetiştiremediği göz önüne alınarak, programda çok sayıda deneme sınavlarına yer verilmelidir ki bu problem azalsın.
3. Öğrencinin ders programını uygulayabilmesi için sıcak aile ortamında ona çalışma odası ve eğer bu mümkün değilse çalışma köşesi hazırlanmalıdır. Çocuk ders çalışırken gürültü ve yüksek sesli konuşmalar yapılmamalı, TV kapatılmalıdır.
4. Öğrencinin başarılı olmasını sağlamak için en pahalı mobilyalarla döşeli çalışma odası ve tam teşekküllü bilgisayar vermek kesinlikle yeterli değildir. Bunun ötesinde çocuk ruhuna eğilerek çocuğun yaşadığı mutluluk, heyecan, stres, üzüntü ve merak deneyimleri paylaşılmalıdır. Sınav kaygısı yaşayarak kendini bitiren çocuklara sınavların hayattaki başarı zincirinin en uç noktası değil ama önemli bir halkası olduğunun anlatılması gerekir. Ebeveynler, çocuklarına nasıl başarılarının yanında oluyorlarsa başarısızlıklarının da yanında olacaklarını hissettirmelidir tutsak olmayacak ve başarılı olmaya odaklanacaktır. Böylece çocuk başarısız olma korkusuna ve bunun sonuçlarına tutsak olmayacak.
5. Öğrenci anlama gücünü geliştirmek için düzenli kitap okumalıdır. Hızlı ve etkili anlama yetisi sözel olduğu kadar matematik, fen bilgisi gibi sayısal derslerde de kilit değeri taşır.
B) Sınav Anında Dikkat Edilecek Hususlar:
1 . Öğrenci sınava gelirken yanında yeterli sayıda silgi, kalem, uç getirmelidir. Zamanlama problemi yaşamamak için saat bulundurmalıdır.
2. Öğrenci sınava kötü geçeceği için değil, çalışmış olduğu için iyi geçeceği düşüncesi ile gelmelidir. Bu yönde öğrenciye moral destek sağlanmalıdır.
3. Öğrenci, soruları dikkatlice okuyarak çözmelidir. Yapamadığı soru olduğunda üzerinde fazla durmadan bırakmalı ve sonraki soruya geçmelidir. Sınav sonuna doğru vakti kalırsa yine bu yapamadığı sorulara dönebilir.
4. Sınava bildiği sorulardan veya sevdiği bölümden başlayarak ısınmalıdır. Ancak bu yaklaşım bazı bölümleri "sevilmeyen" ilân etsin anlamına gelmemelidir
. 5. Test sorularını çözerken etkin test çözme tekniğini kullanmalıdır. Okurken soru kiplerinin altını çizmelidir. Önemli anahtar cümleleri bulunmalıdır.
6. Test cevapları kodlanırken şıklar arasında kaydırma yapılmamalıdır.
7. Öğrenci yanında su ve bisküvi bulundurmalıdır.
8. Sınav bitiminde öğrenci çıkmadan önce kağıdını ve bilgileri kontrol etmelidir. Bugünün çocukları geleceğimizin mimarları olacaktır. Bu insanların toplum tarafından kabul gören ve sevilen, maddi imkanlara sahip mesleklere girebilmesi bugün girdikleri sınavlara bağlıdır.
Her çocuğun yüreğinde mutlaka ışık vardır. Yeter ki bu ışığı fark edelim... Ve çaba gösterilim...
|